Doğadan ilham alarak oluşturduğumuz formülleri yine doğa dostu cam malzemeler ile birleştirip sizlere sunarız.
Ham maddesini doğadan aldığımız tabletler sayesinde, her diş fırçalamada ihtiyaç duyulan dozda ürün kullanımı sağlarız.
Tabiattan aldığımız güç ile ağız ve diş sağlığında fütursuzca savaşırız. Yeni nesil ürünlerle sağlığınızla arkadaş oluruz.
Kimyamızdaki doğallığı, gülüşünüze yansıtmak için en iyi laboratuvar ortamımız olan doğa ile iyi anlaşarak, sürdürülebilir yaşamı destekleriz.
Ağız ve diş sağlığı; dünya üzerinde yaşayan 7 milyardan fazla insanın, vücut direnci ve bağışıklık sisteminin en önemli destekçisidir. Bu yüzden ağız bakımı için kullandığımız ürünlerde, formülünün doğal içeriklerden oluşmasını, hijyenik kullanım koşullarına uygun olmasını, ihtiyaç duyulan içerikte ve miktarda gereksinimlerimizi karşılamasını bekleriz. Peki şu anda kullandığımız geleneksel ağız ve diş sağlığı ürünleri bu ihtiyaçlarımızı karşılayabiliyor mu?
Yalnızca insan sağlığını değil aynı zamanda yaşayan tüm canlıların da sağlığını önemsiyoruz. Canlıların hayatını tehdit eden her şeyin karşısında duruyoruz. Bilim insanlarının, plastik atıkların ve su tüketiminin canlıların hayatına olumsuz etkisini gösteren araştırmalarına baktığımızda; Her yıl yaklaşık 8 milyon ton plastik atığın denizlere bırakıldığı ölçümleniyor. Doğaya atılan bir pet şişenin ortalama yok olma süresi 400 yılı buluyor. Ocean Conservancy örgütünün tahminlerine göre 10 yıl içinde denizlerdeki plastik atık miktarı 250 milyon tona ulaşacak ve 2050 yılı itibariyle denizlerde balıktan çok plastik olacak.
Günümüzde 2.1 milyar insanın evlerinde güvenli içme ve kullanma suyu bulunmuyor, 1.8 milyardan fazla insan hiçbir dezenfeksiyon işleminden geçirilmemiş suları tüketiyor. Küresel iklim değişikliği nedeni ile 1.2 milyar insan aşırı yağışlar, seller ve kuraklık tehlikesi içinde yaşıyor. 2050 yılına kadar tatlı su talebinin %30 artacağı hesaplanıyor.
Hikayemiz bu düşünceler ile başladı. Plastik atıkların ve fazla su tüketiminin canlılar üzerindeki bu yıkıcı etkisini düşünerek T-Brush olarak sadece ağız sağlığını değil, aynı zamanda doğayı ve içerisinde bulunan tüm canlıların geleceğini düşünerek doğa dostu ürünler sunmayı temel ilke edindik.
Hacettepe Üniversitesi iş birliği ve kendi dalında uzman bilim insanları ile tüm bu hassasiyetlerimizi gözeterek 1,5 yıl süren araştırmalar sonucunda, ağız sağlığı için en doğal ve en kaliteli ürünleri formülize ettik.
Geleneksel diş macunu ve fırçalama yöntemlerinin aksine, yeni nesil diş bakım ürünleriyle farklı bir dönem başlatıyoruz. Takipte kalın!
Dünya genelinde her yıl 300 milyon ton plastik üretiliyor ve bu rakamın önemli bir kısmı ise denize atılıyor. Plastik son derece kullanışlı bir madde olsa da genellikle tek kullanımlık tüketim amaçlı üretildiği için neredeyse üretilen plastiğin yarısı çöp sınıfına giriyor. Plastik yalnızca doğaya ve denizlere zarar vermiyor ayrıca canlı yaşamını da tehdit ediyor. Plastik sebebiyle olumsuz etkilenen canlı türü sayısının 400 olduğu düşünülüyor. Bu türlerden birisi de biziz.
Yapılan araştırmalara göre deniz kuşlarının yüzde 60’ı ve deniz kaplumbağalarının tamamı besin kaynağı olarak farkında olmadan plastik tüketiyor. Plastik ayrıca beğenerek tükettiğimiz balıklarda da bulunuyor. Balıklar denizdeki atık plastiği yiyecek sanıyor. Plastik, doğada yaşayan canlıların hayatını etkilediği kadar bizim de hayatımızı dolaylı olarak etkiliyor. Bu nedenle tek kullanımlık plastik atıklar Dünyamız ve sürdürülebilir yaşam için en büyük tehdidi oluşturuyor.
Tüm bu sorunlar ve tehditler konusunda küçük farkındalıklarla büyük işler yapma arzusuyla T-Brush ürünlerimiz ile farkındalık yaratmayı ve ayrışmayı hedefliyoruz. Ürettiğimiz ürünlerin hammaddesi, geri dönüşümlü olması, üretim ve dağıtım esnasında kullanılacak plastiklerin hem kendi sağlığımıza hem de çevreye verdiği zararları göz önünde bulundurarak, doğal bileşenlerden oluşan ürünlerimizi aynı zamanda plastik materyallerden uzak, doğaya uyumlu ve geri dönüşümü destekleyen paketlemeler ile sunuyoruz.
Diş fırçaları günümüzde; geleneksel macunların ağız kısmına diş fırçasının teması ile kullanılmaktadır. Aile bireyleri arasındaki farklı diş fırçaları, aynı diş macunu ile temas etmektedir. Bu da diş macununun ortak kullanıldığı aile bireyleri arasında bakteri ve virüs yayılımını arttırarak, hastalıklara davetiye çıkarmaktadır. Özellikle salgın hastalıklarda, geleneksel diş macunlarının kullanılması aile bireyleri arasındaki hastalıkların paylaşılmasına yol açmaktadır.
Geleneksel yöntemlerin aksine yenilikçi ürünlerimiz ile diş fırçasının diş macunu ile temasını tamamen ortadan kaldırıyoruz. Yeni nesil, kişiye özel, diş tabletleri ile aile bireyleri arasında yayılan bakteri ve mikropların oluşumunu engelleyerek hijyenik kullanım sağlıyoruz.
Geleneksel diş macunlarında ve ağız bakım ürünlerinde her seferinde kullanmamız gereken dozu kendimiz belirlemeye çalışıyoruz ve kimi zaman bu durum, istediğimizden fazla kimi zaman ise az miktarda olacak şekilde diş macununu kullanıyoruz. Fazla ürün vücudumuza gereksiz kimyasal emilimi sağlarken, az kullanım da yeteri kadar ağız temizliği sağlayamıyor. Bizler yenilikçi ve inovatif ürünler geliştirirken, az veya çok miktarda ayarlanması zor olan doz miktarını yenilikçi ürünümüz diş tabletleri ile çözümlüyoruz. T-Brush diş tabletleri ve ağız hijyeninin tamamlayıcısı ağız yıkama tabletlerinde, ihtiyaç duyulan içerik ve miktarda ürün bulunmakta. Bu sayede cam şişenin içerisinde bulunan son tablete kadar her diş fırçalamamızda aynı ve olması gereken dozda ürün kullanmış oluyoruz.
Toplumların tüketim alışkanlıklarının değişmesi ve doğal çevre üzerindeki yıkıcı etkileri sonucu olarak gelecek nesiller tehlike altına girmektedir. Bizden sonraki kuşakların doğal içeriklerden yararlanmaları ve hayatlarını devam ettirebilmeleri için bugün doğaya hak ettiği değeri göstermeye çalışıyoruz.
Kendi gereksinimlerimizi, gelecek nesillerin ihtiyaçlarından ödün vermeden karşılamak adına doğal içerik ve doğaya saygılı ambalaj kullanmayı tercih ediyoruz. İnsanlığın yaşamının daimi kılınması, yaşanılabilir bir dünya ve sürdürülebilir bir yaşam için karbon ayak izimizi minimum seviyede tutmaya çalışıyoruz. Tükenebilir enerji kaynaklarını en efektif şekilde kullanarak, doğaya zarar vermeden ekonomik büyümeyi ve sosyal gelişimi destekliyoruz.